Makale & Analiz

İngiltere’yi siber güvenlik sektöründe sırtlayan adam: Andy Williams

“Given the rapidly evolving global cyber threat landscape, the emergence of highly innovative and agile new companies with specialist cyber capability will be vital to ensuring the future safety and prosperity of the UK” –Andy Williams, 2014

Siber güvenlik alanında önde gelen isimleri araştırırken, Amerika’nın dışına çıkıldığı anda  açık kaynaklarda ciddi bir azalma olduğu hemen farkediliyor. Özellikle bu alanda ciddi yatırımları olduğu bilinen çoğu büyük ülke, siber liderleriyle ilgili eğitim, kariyer ve kişisel bilgileri sır gibi saklıyor. O isimlerden biri de, İngiltere’nin siber güvenlik alanında yaptığı önemli atılımlardan olan UK Cyber Growth Partnership (Siber Büyüme Ortaklığı- CGP) kapsamındaki Cyber Connect Projesi’nin geçtiğimiz aylarda başına getirilen Andy Williams. Williams’ın LinkedIn hesabı dahi aldığı eğitimler ve kariyerine dair sınırlı (hatta neredeyse sıfır) bilgi sunsa da, yer aldığı çeşitli organizasyonlar ve üstlendiği üst düzey görevler iyi okunduğunda hakkındaki büyük resmi görmek kolaylaşıyor.

İngiltere, son yıllarda siber güvenliği ülke ekonomisine eklemlendirme ve siber güvenlik olayını hem yazılım hem de donanım boyutlarıyla global anlamda öncüsü olacağı bir alan haline getirmeyi hedeflediğini gerek Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi’nde, gerekse uluslararası platformda sıklıkla dile getiren bir ülke. Bu kapsamda atılan önemli adımlardan olan CGP’nin kuruluşu, aslında son zamanlarda yoğun olarak tartışılmakta olan siber güvenlik alanında akademi, devlet ve sanayi işbirliğini yaratma sorunsalına etraflı bir çözüm sunuyor. Bu oluşum aracılığıyla, İngiltere’nin siber güvenlik alanındaki ihracat pazarını genişletmek, denizaşırı pazarlarda bir siber güvenlik markası haline gelmek ve akademi-devlet-sanayi işbirliğini en etkin şekilde gerçekleştirerek ülkenin siber güvenlik kaynaklarını sürekli olarak artırmak amaçlanıyor. CGP’nin önemli girşimlerinden biri de siber güvenlik konusunda çalışan küçük ve orta ölçekli yerli işletmelere liderlik etmeyi ve bu şirketleri gereken ölçüde fonlamayı vaadeden Cyber Connect Project. Williams, tam da bu noktada Siber Güvenlik Alanında Çalışan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Lideri (UK Cyber Security SMEs Champion) sıfatıyla devreye giriyor. CGI ve Symantec gibi güçlü isimlerin de yer aldığı CGP yönetim kurulunda bu işletmeleri temsil etme görevine ek olarak, yakın zamanda Vince Cable’ın açıklamasıyla kesinleşen ve 2015 Mart itibariyle küçük ölçekli yazılım şirketlerine ayrılmış, şimdilik 4 milyon pound olduğu belirtilse de daha da artması beklenen bütçenin dağıtımından da sorumlu olacağı biliniyor.

Ian Whiting & Andy Williams Interop 2014

 

Williams’ın bu göreve seçilmesini kolaylaştıran etkenlerden en önemlisi, atlantik ötesi (transatlantik) hi-tech pazarına girmeyi hedefleyen ve pazardaki mevcut Amerika ve Avrupa menşeili şirketlere başarılı olma yolunda üst düzey tavsiyeler veren Global Transatlantic şirketinin kurucusu ve CEO’su olması. Williams’ın, Global Transatlantic’i kurmadan önceki beş yılda Amerikan Ticaret Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle Londra’daki Amerikan hi-tech ticaret elçiliğini/ danışmanlığını yürütmesi, sektöre girmeye hazırlanan veya sektörde tutunmaya çalışan küçük ve orta ölçekli şirketlere öncülük etme konusunda uzmanlaşmasına neden olmuş. Amerikan hi-tech ihracatçılarına seneler içerisinde hatrı sayılır kazançlar sağlamış olacak ki, Amerikan hükümeti tarafından sayısız onur ve başarı ödülüne layık görülmüş.

Hi-tech sektöründe geçirdiği 20 yılı aşkın süre ve transatlantik pazarında edindiği sayısız deneyim, Willams’ı iş kurma ve geliştirmede bir efsane haline getirmiş. İşte bu nedenle Williams’ın ilerleyen dönemde ona atanan görev doğrultusunda şirketlere bir bakıma ‘ağabeylik’yapması, birlikte çalışmalarını pekiştirecek stratejiler geliştirmesi ve İngiltere’nin güvenlik yazılımı konusunda atılımını sağlayacak kapsamlı bir yol haritası hazırlaması bekleniyor. Williams, bir diğer deyişle sektörün bel kemiğini oluşturan yerli küçük işletmelerin entegratörü olacak. Bu bilgi yorumlandığında, aslında İngiltere’nin yazılım, hi-tech ve siber güvenlik alanlarında geleceğin küçük ve orta ölçekli firmalarda olduğunu erken farkettiği görülüyor; büyük firmalarından hantallığındansa, görece küçük firmalar aracılığıyla sektörde esneklik ve verlimliliğin yüksek seviyelerde yakalanabileceği düşünülüyor. Türkiye’de ise aynı entegratörlük görevini akademi, devlet ve sanayinin en belirgin kesişme noktası olan TÜBİTAK yürütmeye çalışıyor; TÜBİTAK’ın bir kişi değil, kocaman bir kurum olması, elbette ki bu anlamda işlerin akışını zorlaştırıyor. Gelecek eylem planında İngiltere’nin Williams’ı yerleştirdiği pozisyondan feyzalmak, sektördeki yerli şirketleri kollayacak, geliştirecek ve dünya pazarındaki rekabet güçlerini artıracak bir çözüm/ pozisyon üretilmesi, kanımca yüksek önem taşıyor.

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu