ABD

ABD Huawei karşısına neden rakip çıkaramıyor?

Birleşik Krallık’ın 5G ağları için Huawei’ye ekipman tedariki izni verilmesi yönünde aldığı karar Washington’daki yetkilileri hayal kırıklığına uğrattı. Ancak aynı zamanda şu soruyu da gündeme getirdi: “Çinli şirkete rakip olabilecek bir ABD firması neden yok?”

Amerikalı diplomatlar ABD’nin müttefiklerini Çinli şirketin telekomünikasyon ekipmanlarını kullanmaya karşı uyarıyor zira bu ekipmanların Pekin tarafından casusluk için kullanabileceği iddia ediliyor.

Ancak aynı diplomatlar bir ABD şirketine bu konuda bir adım atması ve aynı ekipmanı tedarik etmesi noktasında herhangi bir öneride ya da teşvikte bulunmuyorlar.

Bir ABD telekomünikasyon şirketi yöneticisinin sözleri dikkat çekici: “Beyaz Saray sürekli Huawei’in yaptığını bizim yapamadığımızı ve bunu yapmamızın ne kadar zaman alacağını sorup duruyor.  Konuyu anlamamış görünüyorlar.”

PAZARIN YÜZDE 28’Sİ HUAWEİ’NİN ELİNDE

Huawei dünyanın en büyük telekomünikasyon ekipmanı üreticisi konumunda. Pazar araştırma şirketi Dell’Oro’ya göre Huawei, pazarın yüzde 28’ine sahip. Ayrıca dünyadaki diğer şirketlerden çok daha fazla 5G sözleşmesi bulunuyor. En yakın rakipleri Avrupalı şirketler Ericsson ve Nokia. Ancak ağ oluşturmak için cep telefonları ile kuleler ya da siteler arasında sinyal transferi yapmak için ekipman  üretebilen bir ABD şirketi bulunmuyor.

US Telecom’un siber güvenlik birimi başkan yardımcısı Robert Mayer, “Güvenlik kaygılarının çok daha görünür olmaya başlaması ile birlikte insanlar ‘Bu nasıl oldu?’ diye soruyorlar.” şeklinde konuşuyor.

Sabit hat telekomünikasyonun ilk zamanlarında, ABD dünya genelinde ağ ekipmanı tedarik eden eski Bell System tekelinin halefi konumundaki AT&T gibi şirketlerle piyasanın hakimi durumunda idi. Bell System şirketinin araştırma ekibi Bell Labs, ABD telekomünikasyon inovasyonundaki üstünlüğü yansıtan “fikir fabrikası” olarak biliniyordu.

AT&T Wireless’ın eski, Sprint’in şimdiki CEO’su olan Dan Hesse, “ABD’li  satıcıları eski sabit hat döneminde çok güç kazandılar. Fakat tam da bu yüzden, mobil ve internet geleceğine yönelik agresif ve hızlı bir şekilde değişim gerçekleştirebilmeleri zor oldu.” diyor.

1996’TAKİ YASA İŞLERİ DEĞİŞTİRDİ

Sektörün önde gelen isimleri, ABD’nin sektördeki üstünlüğünün 1990’larda hem hükümet hem de şirketlerin kendileri tarafından yapılan seçimler dolayısıyla kaybedildiğini belirtiyorlar.

1996 yılında ABD, piyasaya yeni girenlerin telaşlanmasına yol açan bir Telekomünikasyon Yasasını onaylamıştı. Ancak bazılarına göre akabinde yaşanan mücadele Lucent gibi dev ABD telekomünikasyon ekipman üreticilerini finansal açıdan zor durumda bıraktı ve bütün pazarı parçalanmış halde bıraktı.

Lucent’in eski direktörü ve telekomünikasyon analisti Tom Lauria şöyle konuşuyor:

“1996’daki Telekom yasasından sonra pazara yoğun bir şekilde yeni girişler oldu. Onların devam etmelerini sağlamak için, parayı geri ödemeye yetkin hale gelene kadar neredeyse aldıkları her şeyi finanse etmek durumundayız. Bu, sürdürülebilir bir durum değildi.”

Diğerleri, Avrupa’da şirketlerin tamamı mobil iletişimde tüm dünyada standart hale gelen GSM’i kullanırken, 1996 yasasının şirketlere kendi ağ teknolojilerini geliştirme ve kullanma izni verdiğine işaret ediyor. Lauria aynı zamanda Lucent gibi şirketlerin hızla büyüyen Çin pazarına satış yapmaya, gelirleri sabit tutmaya ama aynı zamanda Çin’in nihai egemenliği için hareket etmeye önem verdiklerini belirtiyor:

“Ne zaman Çinlilere satış yaptıysak, yerel olarak üretim yapmamızı ve teknolojiyi Çinli ortaklarımıza devretmemizi istediler. Batılı şirketlerin gelirlerinin artması gerekiyordu ve bu da oyunu onların kurallarına göre oynamamız gerektiği anlamına geliyordu.”

Neticede Lucent 2006’da Fransız Alcatel tarafından satın alındı. Nokia Siemens Networks,  2015’te Alacatel-Lucent’i satın almadan önce Motorala’nın network altyapı birimini 2011 yılında satın aldı.

CİN BİR KEZ ŞİŞEDEN ÇIKTI

Sektördeki bazı kişilerin ABD’li şirketlerin ticari bir hatası olarak değerlendirdiği bu durum, yakın zamana kadar siyasi bir sorun arz etmiyordu. Ancak 5G’nin beklenmeyen ortaya çıkışı ile Başkan Donald Trump’ın yönetiminde olan birçok kişi ABD’nin geri planda kalacağı endişesi yaşadı.

Sonuç olarak, bir takım çevreler, ABD hükümetinin bunun yerine 5G ağları kurmasını ve geliştirmesini sağlamak gibi çok olası olmayan çözümleri teşvik ediyor.

Temsilciler Meclisi’nin eski sözcüsü Cumhuriyetçi Newt Gingrich yakın zamanda Washington’da düzenlenen bir konferansta yaptığı açıklamada, “Amerika’da 5G’ye ulaşmak için savunma bakanlığına gitmeniz gerekiyor” demişti.

Bir diğer kesim ise Trump’a dünyadaki 5G ekipmanlarının çoğunun ABD dışında geliştirildiği gerçeğini kabul etmesi ve müttefikleri  ucuz Çin ürünleri yerine Avrupa ürünlerini kullanmaya zorlaması konusunda ısrar ediyor. Mayer’e göre, “Huawei ölçeğinde bir devi değiştirmenin maliyeti çok büyü olacaktır. Cin bir kez şişeden çıktı.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu